Ve biz yaşlanıyoruz.
Her postta geçen zamandan şikayet eden biri oldum çıktım yahu..
Ama her yeni yayın a tıkladığınızda minik fasulyenize onunla ilgili anlatacak bir yığın şeyin biriktiğini farkedince geçen zamanın daha çok farkına varıyor insan. İster istemez üzülüyor, seviniyor.. Bir sürü duygu karmaşası işte :)
Neva 6 ay 10 günlük bugün.
7.75 kg.
66 cm.
*Çocuk Felci
*Sarılık
*Karma
*Rotavirüs
*Hep B aşılarını oldu.
Son bir ayda 0.5 kg almış. Kilosunun iyi olduğunu söyledi doktorumuz. Ama bundan sonraki süreçte 300 gr. alabilirmiş.Bu normalmiş.Bu ay 2 bacaktan bir koldan 2 ağızdan olmak üzere 5 aşı olduk. Ateşlendik, huysuzlandık. Anneye çok düşkün olduk. (ben bu olaya bayıldım :)) Hep annenin kucağında kalmak istiyoruz kimde olursak olalım anneyi görünce minik kollarımızla kendimizi ona doğru itiyoruz. Anne 4 köşe tabi.. :) Doğumun 2.haftasından beri kullandığımız D vitaminini bırakmamızı istedi doktorumuz. 1 yaşına kadar kullancaksınız dememişmiydi.. Onun yerine başkabaşka ilaçlar verdi.
*Vitamin (Günde 10 damla)
*Ferrum (Günde 1 ölçek)
* (Günde 1 tane) (Diş için)
Şu ferrum kısmı pek sinmedi içime. Paraben var içinde.. Ama demir eksikliğininde çocuklarda nelere neden olduğu malum.. İçime sinmeyerek başladık. Siz neler kullandınız/kullanıyorsunuz? Endişemizi doktorada ilettik parabeni zarar verecek boyutta içermediğini söyleyerek rahatlatmaya çalıştı. Ama paraben işte.. Islak mendillerin bile üzerinde 'paraben içermez' ibaresini bile sorgulayan biri ne kadar rahatlarsa o kadar rahatladık. 6. ayda idrar ve kan tahlili istediğini söyledi ama biz nevayı yeteri kadar yorduğumuzu düşünerek yaptırmadan döndük evimize.. Bir ara ay içinde yaptırırız artık. 5 aşının bebeğimi çok üzeceğini tahmin ettiğimden evden çıkarken ateş düşürücü fitil verdim 6 saat sonra 1 tane daha ve 6 saat sonra bitane daha.. Ona rağmen gece ateşi oldu. Çok huzursuzlandı, sabahladık. Allahtan ertesi gün pazardı.. Ama pazar günüde canımıza okudu. Şımarmayı haketti bu kez. :)

Gelelim ek gıda konusuna.. Tırsarak başladığım ek gıda anlayışımı biraz genişletmek istedi doktor. Nevanın bayılarak yediği bebe bisküvisinin içerisine peynir, yumurta sarısı, üzüm pekmezi karıştırarak verebileceğimi söyledi. Günde 150 cc çorba içmekten bahsetti, tarhana çorbasıda verebileceğimi anlattı. Portakal suyu verebileceğimi söyledi ki ben ağır gelir diyordum. Anlattıklarına hemen geçmek içime sinmedi tabi. Ama ufaktan düzenleme yaptım. Şimdilerde şöyle ki:
Kahvaltı: bebe bisküvisi (anne sütü/devam sütü/ suyla ıslatılmış)
çay kaşığının ucuyla üzüm pekmezi
10-15 gün kadar sonra yavaştan peynir ve yumurtada karıştırmaya başlarız.
Ara öğün: Çorba (sebze/tarhana) ya da sebze püreleri
Akşam: Meyve suları/püreleri
ya da muhallebi
Buakşam elma suyu ve portakal suyunu karıştırdım. Bayıldı..
Bunlar dışında akşam6-sabah 9 dilediği kadar ve gün içinde1 kez bıraktığım kadar anne sütü tabiki..
Çok şükür ki iştahımız yerinde, gündüz uykumuz yok denecek kadar az gece uykumuzda huzursuz olduğumuz geceleri saymassak iyi denebilir. Ama her gece 3-4 kez mutlaka uyanıp emiyor.
Neva kız artık;
Annesini, babasını, teyzesini, anneannesini, hatta çok sık görmese bile dedesini tanıyabiliyor. Öyle ki varı yoğu teyzesini bile elinin tersiyle itip dedesini tercih etti :)
Dayısının sakallarıyla oynamayı seviyor :)
Teyzesinin her hareketine katılarak gülüyor, ne görüyor bi çözsek :)
Yerde yuvarlanmaya bayılıyor, çığlıkları evi inletiyor.
Birşeyi istediğinde ona doğru uzanarak ellerini yumruk yapıp titriyor.
Kucakta gezmeye bayılıyor hala.. Kendini öne doğru iterek kucağa gelmek istediğini anlatıyor.
Yürütecinde halı üzerinde biraz biraz ilerliyor parkede uçuyor ve bundan çok korkuyor :)
Yattığı yerde tam tur dönebiliyor yüzüstünden sırtüstüne biraz zırlayarak dönsede..
Pek emekleme belirtisi yok.. Ayaklarıyla çırpınıyor ama kafa yerden kalkmıyor sonra başlıyor ağlamaya :)
Dışarı çıkıcanı anlıyor montunu giydirip şapkasını takınca mutlu oluyor, ses çıkarmadan kaldırılmayı bekliyor.
Araba koltuğunu çok seviyor :) Dışarıyı izleyerek yolculuk yapmaktan çok mutlu oluyor, uyumayıda..
Oturma odasını hiç sevmiyor yatak odasına bayılıyor. Odanın kapısından girerken ağlamaya başlıyor.
Meyve filesinde meyve yemeyi seviyor.
...
Daha anlatılacak çok şey var aslında.. Onu ne kadar sevdiğim mesela, nekadar canımın içi olduğu, nasıl güzel koktuğunu, gözlerinin içinin güldüğünü, en ağlak zamanında bile bıyık altından gülücükler saçtığını, emerkenki mimiklerini, ellerini, yanaklarını, ayaklarını, heyecanla beklediğimiz saçlarını, göbişini, bilmiş tavırlarını, onun için kurduğumuz hayalleri, yaptığımız planları, aldıklarımızı, ördüklerimizi... çok var çok..
Kalın sağlıcakla ♥