Lilypie First Birthday tickers

Lilypie First Birthday tickers

6 Ekim 2013 Pazar

15. Aya kadar Birikenler..


 3 ay olmuş blogtan uzakta..
kızım o kadar hızlı büyüyor ki tadını çıkarmalı her anın diyerek işten kalan diğer zamanlarımı onunla geçirmeye özen ve önem gösteriyorum. Bloğu geçtim ev işlerinden bile fazlaca uzaklaştım :) hijyeni sağlayacak kadar temizlik derleme toplama dışında evimede pek zaman ayıramıyorum. Şöyle uzun uzun dekorasyon oyunları yapasım var epeyce vakittir. Ama biraz daha ertelemeli.. Zira blogumun yani nevoşumun sessiz takipçilerimden artık yaz tepkileri aldım.


Maşallah kızımın gelişimi yerinde devam ediyor. 15. ayımız bitti. 
13. ayı bittiğinde ayaklandı şimdilerde yürümeyi geçti koşturuyor.  Söylediğimiz herşeyi anlıyor tepkiler süper ama söylediği kelimeler az. Anne, baba, pepe, gol, dede en çok kullandığı kelimeler bunun dışında tek tük duyuyoruz ağzından devamı yok :) bu kelimelerin dışında köpüş deyince hav hav hav, kara möcük deyince möööö, kuş deyince cikcikcik tepkileri gecikmeden geliyor arkasından. Bizim anlamadığımız ama kendince pek çok şey sıralıyor, istemediği birşeyi yapmasını söyleyene bir söyleniyorkiii.. :) Müzik duyduğunda kalkıp başlıyor el çırpıp oynamaya. Zıplaması var dillere destan :D1 dk cık otur be evlat dedirtiyor bazen.. Bütün gün evin içinde koşturup duruyor. Pepe izliyoruz. Hiç sevmediğim o çizgi film karakterini benim kız pek seviyor ne yazıkki.. Oturup dakikalarca izlemiyorda  tabi ama müziğini duysun deli gibi koşuyor tvnin yanına.  Ağzını, burnunu, dişlerini, kulaklarını, gözlerini, ellerini, ayaklarını sorunca hemen gösteriyor. Çorap giymeyi hiç sevmiyor napıcaz bilmiyorum. Külotlu çorap giydiriyorum çeke çeke uzatıyor.

Park delisi bizim kız diğerleri gibi. Kaydıraktan kaymaya bayılıyor. Salıncak aşığı. Ama en çok etrafında koşuşan abi ablalar mutlu ediyor onu. Yazı park açısından iyi değerlendirdik denebilir. Havalar soğumaya başladı bakalım ne yapıcaz. Canı sıkılınca çekilmez oluyor denebilir :) Oyuncaklarıyla güzel oynuyor ama tek başına olunca çabuk sıkılıyor. Akıllı telefonları çok iyi kullanıyor. Pou diye bir oyun var teyzesi tanıştırmış. O oyunu buluyor açıyor oyun oynuyor. Yine telefondan videoları açıyor kendi videolarını bulup açıp izliyor. Şimdikiler teknolojiye uygun yaratılıyor vallahi :)

Bize gelişim takibinde yardımcı olması için adım adım eğitim setine üye olduk. İlk set geldi. Umarım faydalı ve umduğum gibi yardımcı olur. İlk set nevanın azda olsa ilgisini çekti. Resimde görünen küplerle çok oynamadı çünkü biz üstüste dizme ve içinden geçirme oyunları zaten oynuyorduk. Ama kitaplar zaten neva için dikkat çekici. Birde tarifler var yanında bilindik tariflerde olsa elinizde kart olarak bulunması faydalı. Bu setle ilgili düşüncelerimi mutlaka yazacağım.


Nevoş hala emiyor. Hatta biraz müptela desem yalan olmaz. Her türlü ortamda memmee diye bağırıp yakama yapışıyor. 18 ay emzirme hedefimdi. Ondan sonra artık aşamalı olarak bıraktırmayı düşünüyorum. Artık herşeyden yiyor, bizim yediğimiz herşeyden veriyorum. Herşey derken hala çok az tuzlu/tuzsuz, şekersiz olarak ve elimden gelenin fazlasıyla organik beslemeye.. Köy tavuklarının yumurtasından, köyde yetişme hormonsuz, ilaçsız meyve sebzeden, ev yapımı yoğurt ve peynirden,..vs. En çok köy tavuğu bulmakta zorluk çekiyoruz. Bulamayıncada buralarda güvenilir-kuru yolum-helal kesim ve yetiştirilmesinden genel olarak emin olunan toros tavuk alıyoruz. Balık yedirme konusunda hala tereddütlerim var aşamıyorum nedense..
Yıkanmayı çok seviyor her banyo sonrası ağlamaktan kösülüp uyuya kalıyor. Suya bayılıyor. Leğeninde yıkamak artık mümkün değil her yer su oluyor ayak el çırpmasından.  Küçük bir su birikintisi bile görse hemen yanında bitip başlıyor şap şap yapmaya..Yazın hergün/gün aşırı yıkadık hanımı ama havalar soğuyunca 3 günde bir yaptık.

Kuzumun saçları uzadı artık her taraftan kuyruk olabiliyor. Küçük kurbağam benim.. Sevgisinide hoşnut olmadığınıda o kadar net ifade ediyor ki.. Durup duruken gelip öpmesi beni benden alıyor :) Bide o minicik kollarıyla boynuma sarılıp arkadan o minicik ellerini sırtıma vurması var ki.. Sabahları ondan önce uyanıyorum tabiki babası gittikten sonra alıyorum kuzumu yanıma oooohhhh mis sıcacık annem benim. Önce kıpır kıpır dönüyor sonra açıyor gözlerini. benim gözler kapalı tabi. başlıyor yanıma sokulmaya, ben mest :) sonra kalkıp oturuyor yatakta şöyle bir etrafı süzüyor sonra başlıyor öpmeye :)) gözlerimi açana kadar yapmadığı şebeklik kalmıyor :) dünyada hiçbirşeye değişilmeyecek duygulardan biri bebeğinizle uyanmak.. Şimdi o gün nasıl kötü geçer söyleyin bana.. 

Biz nevoşla şimdiye kadar yaşamadığımız ve o olmasaydı hiç yaşayamayacağımız kadar harika bir tatil geçirdik. Çok endişelerim vardı tatile giderken. Acaba hava değişimi nasıl etkiler, güneş dokunurmu, deniz suyu alerji yaparmı, yemek düzeni bozulurmu.. gibi. Ama can kızımda olumsuz birşey yaşamadık çok şükür. Aksine tatile çıkmadan önce elinin üzerinde ve yanaklarında kızarıklık vardı cilt kuruması gibi. Doktoru cildinin çok kuru olduğunu sürekli nemlendirmemiz gerektiğini söylemişti. Sürekli krem kullanmamıza rağmen geçmemişti. Endişelenmeye başlamıştım. Deniz tecrübesinden sonra hiçbirşeyi kalmadı. Ertesi gün kızarıklıklar kayboldu. İlk 2 gün denizi kıyıdan seyretti bolca kumla oynadı kucağımızda biraz denize girince korktu istemedi. Ama 3. günden sonra biz tutamadık keratayı. Elimizi bırakıp denize doğru koşturmalar, suyun içinde özgür kalma isteği.. 
Tek üzücü birşey vardı ki can kızımın kaşı yatak başlığının kıyısına kafasını vurmasıyla çizilip kanadı. İnanılmaz korktum ama çok şükür ki önemli birşey olmadı. Nazar çıkardık.. :) 

Sonra birgün sevgi teyzemizin şirinmi şirin bağ evine gittik. Nasıl dinlendirici bir yer.. Bknz..


Evlat; soyun devamı düşüncesiyle sınırlandırılamayacak kadar başka bir tecrübe. İnsanın hiçbir mecliste, kitapta, söyleşide, vaazda, sohbette, vaatte, alışverişte, ticarette, yediği kazıkla, yaptığı iyilikle, karşılığında gördüğü tavırla, aşk acısıyla, hasretle, hüzünle, yaşadığı gururla/utançla.. hiçbir duygu/tepki/görmüş geçirmişlikle anlayabileceği birşey değil. O ayna.. Ona baktığınızda sizi size herşeyiyle gösteren bir ayna.. Bir çoçuk kolay yetişmiyor diyorlar ya bir boyutuyla öyle olabilir kişilik olarak bakarsak hayır efendim bir çocuk çok kolay yetişiyor. Sizin birşey vermenize gerek kalmıyor, siz neyseniz etrafı neyse onu alıyor. Böyle olunca insan bakmayı becerebilirse kim olduğunu görüyor çocuğunda.. Olumlu yada olumsuz.. İşte bu yüzden evlat bir soydan daha derin anlamlar taşıyor.. kanısındayım..

Sevgiyle sıcak kalın..
zira kış geldi :) ♥